Altın ve borsaya ‘çekidüzen’ gerekiyor


Önemli Noktalar

Petrolde bu yıl 60 doların altı zorlaştı

Şans Sohbetleri’nde bu hafta, Ağaoğlu ve Güldağ, borsada kimi grupların manipülasyonlarının ve altın sertifikalarında gelinen noktanın müdahaleye ihtiyaç gösterdiğini öne sürdü.

Güldağ: Enflasyon cephesinde bu hafta kritik. Hem hafta başında TÜİK Ekim ayı enflasyonunu açıklayacak. Piyasa beklentileri yüzde 2,5 ile 3,0 arasında. Hem de cuma günü enflasyon raporu var.

Ağaoğlu: Benim ıspanak-ceviz endeksi daha aşağıda gösteriyor. Ama enflasyonu aşağıya çekmede zorlu döneme girdiğimiz açık. 

Güldağ: İTO ekim enflasyonu 3,3 geldi. TÜİK 3’ün üstüne çıkarsa, Merkez ne yapar? Borsa vb. bu durumda ne yapar? Tabii borsa başka bir alem oldu yorumlarına sık rastlıyorum son zamanda. Bazı grupların etkisi, veri ve olaylardan daha fazla anlaşılan…

Ağaoğlu: Doğrusu borsaya içerik açısından baktığımda, içi dolu olan şirketlerin fiyatlamasıyla, bilançosu itibariyle anlamlı görünmeyen bazı hisselerin fiyatlaması arasında büyük farklar görüyorum. Bazı şirketlerin isimleri herkesin diline pelesenk olmuş durumda. İki-üç aracı kurumun kurduğu bir finansal mimari var. Bu mimaride yatırım fonları, holdingler, karşılıklı sahiplik ilişkileri var. Bir şirket diğerine, o da bir başkasına sahip. Böylece birbirini besleyen bir sistem kurulmuş. Bu süreçte kimi şirketlerin değerleri dudak uçuklatacak seviyelere ulaştı. Buna bakıp da borsa konuşmak bana çok doğru gelmiyor. Bunları bir kenara bırakırsam o zaman “sen bunlardan hiç haberdar değil misin” diyorlar. Hayır, haberdarım ama…

Güldağ: Ne yapıyorsun? 

Ağaoğlu: Borsayı iki bloğa ayırdım. Biri bahsettiğim daha manipülatif bölge. Onu çok konuşamıyorum çünkü içinde değilim. İlgili kurumlarımız, SPK, Borsa İstanbul, Takasbank artık daha dikkatle izleyecektir. İş işten geçmeden dikkat etmekte fayda var. 

Güldağ: ‘Kumarhaneye döndü’ iddialarına karşı bir çeki düzen hamlesi gelecektir. Ya öbür blok? 

Ağaoğlu: Bilançolar üzerinden değer yatırımcılığı yapmak isteyenler açısından imkanlar var. Son dönemde borsa için gördüğüm en büyük risk, Demoklesin Kılıcı misali borsa üzerinde sallanan CHP Kurultay davasıydı. Ortadan kalkınca borsa toparladı. Fakat maalesef hâlâ ülkenin içinde bulunduğu hukuki ve siyasi durum risk oluşturuyor. 

Güldağ: Türkiye’nin CDS risk primleri düştü son dönemde ama siyaset direksiyonda olduğu için ne kadar sürer belli olmaz… 

Ağaoğlu: Bir de mevduatta stopaj oranının artırılmasıyla elde edilen reel faizin daralması sonucunda alttan alta bir döviz hareketi de gözleniyor. Merkez Bankası’nın döviz satışları da var. Rezervlerde önemli bir düşüş olduğu söyleniyor ama bu düşüşün tamamı döviz satışından kaynaklanmıyor. Bunun bir kısmı altının 4.300’lerden 4.000 dolara gerilemesinden kaynaklanıyor. Rezervler rekor kırarken de altın fiyatındaki artışın payı büyüktü. 

Güldağ: Merkez Bankası’nda 643 ton altın var. Ve madencilerden altın alımını durdurdu… 

Ağaoğlu: Çok doğru bir adım. Kiloda neredeyse 12 bin dolara varan bir marj, bir prim var. Bu ciddi bir arbitraj fırsatı. Cazibesi yan yollara sapmaya yol açıyor. Merkez Bankası’nın içeriden altın alımını kesmesi, altın fiyatına doğrudan değil, prime yönelik bir müdahale. Bir başka önemli konu da, Darphane’nin çıkardığı altın sertifikası. İnanması güç ama altın sertifikasının getirisi yüzde 28.78 seviyesinde, Bir ara yüzde 35’lere kadar çıktı. Altın sertifikası, içinde altın bulunan ve borsada işlem görebilmesi için çıkarılmış bir belgedir. Fakat şu anda borsadaki fiyatı, içindeki altının değerinin yüzde 30 üzerinde işlem görüyor. Bu çok hatalı. Altın fonu yöneticilerinin mecburiyetten kaynaklanan işlemleri var deniyor ama bu da mutlaka düzeltilmesi gereken anlamsız bir durum. Buraya bir müdahale gerekiyor.

Petrolde bu yıl 60 doların altı zorlaştı

Güldağ: Trump ile Şi’nin Güney Kore’deki görüşmesi nasıl etkiler emtia tarafını? 

Ağaoğlu: Petrolü bile doğru düzgün konuşmadılar. Bana göre iki sonuç var: Birincisi, yüzde 10 vergilerin aşağıya çekilmesi ve Çin’e soya satışı — çünkü Trump “çiftçilerimiz için büyük bir zafer” diyebilmek istiyor. İkincisi, limanlarda karşılıklı artırılmış vergilerin normale döndürülmesi. Aslında olup biten ABD ile Çin arasında bir yıllık ateşkes. Trump’ın amacı yapay zekâyla, Çin ile arasındaki teknolojik farkı kapatmak, biraz zaman kazanmak. Çin tarafında da diğer ülkeler ve şirketler üzerinden ticareti sürdürebilecek altyapıyı kurma çabası var. 

Güldağ: Çin geri adım atmıyor. Ama ilişkiyi de koparmak istemiyor. 

Ağaoğlu: Çin’in deneme için kullanıma açtığı, yuan üzerinden işleyen Swift benzeri bir ödeme sistemi var. Bu sistemi yaygınlaştırabilirse fark yaratabilir. 

Güldağ: Çin aşırı üretim sıkıntısı yaşıyor. Eskiden devletin kontrolünde olan üretim artık özel sektörün elinde. İstediği zaman kapasiteyi sınırlayamıyor. Çinli firmalar da depolarını tüm dünyaya boşaltmaya çalışıyor. ABD pazarı kapansın istemez. Sürekli agresif fi yatlarla ihracata çalışınca da kaynaklarını dışarıya ucuza transfer etmiş oluyor. Petrolde ne bekliyorsun?

Ağaoğlu: Petrol tarafında Çin, Rus petrolü almaya devam ediyor ama devlet rafinerilerinin alımı azalttığına dair haberler geliyor. Hindistan almayı sürdürüyor. Türkiye ise muhtemelen önümüzdeki dönemde ya çok azaltacak ya alamayacak. Rosneft ve Lukoil nedeniyle yaşanabilecek bir daralma fi yatların bir süre yüksek kalmasına neden oluyor ama devam edeceğini sanmıyorum. Aralıkta OPEC toplantısı var, ihtimal 140 bin varil civarında bir artış gelecek gibi görünüyor. 

Güldağ: Bir de Trump petrol fiyatlarının yukarı gitmesini istemiyor anlaşılan. Venezüella’ya savaş ilanından da vazgeçti. 

Ağaoğlu: Trump’ın yeni hedefi büyük olasılıkla petrol olacaktır; fiyatları aşağı çekmeye çalışacak. Suudi Arabistan’ın Asya’ya yaptığı fiyatlamalarda bir ila bir buçuk dolarlık indirim bekleniyor. Suudi Arabistan da piyasada açılan bu fırsatı değerlendirip pazar payı kazanmaya çalışacaktır. Bu arada Lukoil’in yurt dışındaki varlıklarını, dünyanın dördüncü büyük enerji emtia ticaret şirketlerinden Gunvor Grup’u satın alacağına dair duyumlar var. Eğer olursa Lukoil’in darboğazını aşmasına yardımcı olacak bir mekanizma kurulacaktır. Sonuçta petrol akar, yolunu bulur. Ana trend bakımından büyük bir değişiklik yok, Halen petrolde ana yön aşağı. Ama artık bu yıl içinde 60 doların altına gelmeyi beklemiyorum. Çünkü Lukoil sorunu kısa sürede çözülmez, dengelenmesi zaman alır.

Yayını izlemek için:

Başa dön tuşu