Sanayi Üretiminde Yıllık Büyüme, Çeyreklik Daralma Yaşanıyor

Türkiye’nin sanayi üretiminde üçüncü çeyrek verileri, yıllık büyümenin sürdüğünü ancak çeyreklik bazda daralma yaşandığını ortaya koydu.
Türkiye ekonomisinin öncü göstergesi olan sanayi üretimi (SÜE) üçüncü çeyrek verileri, dengesiz bir tabloyu gözler önüne serdi. Yıllık büyüme %5,1 olarak kaydedilirken, çeyreklik bazda (mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış) %0,6 daralma yaşandı. Eylül ayında ise %2,2’lik aylık daralma, yavaşlamanın derinleştiğini gösteriyor.
Gedik Yatırım’ın değerlendirmesi, yıllık artışın %2,9 ile son altı ayın en düşük seviyesine gerilediğini ortaya koydu. Bu durum, yüksek finansman maliyetlerinin ve iç talepteki sıkılaşmanın ekonomik verilere yansıdığını gösteriyor.
Makro Görünüm: Sermaye ve Tüketim Malları Arasındaki Ayrışma
Sanayi üretimindeki karmaşık yapı, mal grupları bazında belirgin bir ayrışma sergiliyor. Sermaye malları, büyümeye katkı sağlayarak üçüncü çeyrekte çeyreklik bazda %1,9 artış gösterdi. Ancak sermaye malları haricinde çeyreklik daralma %1,3 ile daha belirgin hale geldi.
Yıllık bazda sermaye malı imalatı %12,2 ile en yüksek büyümeyi kaydederken, tüketim mallarında ise daralma gözlemleniyor. Dayanıklı tüketim malları imalatı yıllık bazda %7,5 daralırken, dayanıksız tüketim malları üretimi aylık %3,4 azaldı. Giyim eşyası imalatı ise yıllık %22,9 ile en keskin daralmayı yaşadı.
Detaylı Analiz: Savunma Sanayi ve İnşaat Bağlantısı
Çeyreklik bazda artış gösteren sektörler arasında fabrikasyon metal, elektrik üretimi ve diğer ulaşım araçları bulunuyor. Bu durum, hükümetin desteklediği yatırım ve kamu harcaması odaklı sektörlerin, genel ekonomik yavaşlamaya karşı direnç gösterdiğini ortaya koyuyor.
Gelecek Dönem Riskleri ve Öncü Göstergeler
Akbank’ın üçüncü çeyrek verilerine göre, GSYH’nin %4,5 civarında büyümesi bekleniyor. Ancak öncü sinyaller, gelecek ayların zorlu geçebileceğini işaret ediyor. İmalat PMI Endeksi’nin 50 eşik değerinin altında kalması, imalat aktivitesindeki daralmanın sürdüğünü gösteriyor.
Küresel talepteki belirsizlikler ve ihracat pazarlarındaki zayıf görünüm, sanayi üretimi açısından aşağı yönlü risk oluşturmaya devam ediyor. Türkiye ekonomisi, stratejik sektörlerin öncülüğünde yüksek büyüme potansiyelini korurken, iç talep daralması ve küresel piyasalardaki yavaşlama nedeniyle zorlu bir döneme girmiştir.
İlgili Haberler: Petrol Fiyatları Arz Fazlası Endişeleriyle Geriledi · MİA Teknoloji, Hisse Geri Alım Programı İçin Genel Kurul