“Trump Ne Derse Desin İklim Eylemine Devam” Mesajı

ABD Başkanı Donald Trump’ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda iklim krizini “bir aldatmaca” olarak nitelendirmesinin ardından, dünyanın farklı bölgelerinden liderler iklim gündemini ve eylemini ileri taşıyacaklarına dair beyanatlar verdiler. BM Genel Sekreteri de iklim değişikliğiyle mücadele için bilimin eylem talep ettiği vurgusunu yaptı.

Dünya liderleri, Donald Trump’ın iklim krizini “dünyaya karşı şimdiye kadar yapılmış en büyük aldatmaca” olarak nitelendirmesinden bir gün sonra BM, iklim mücadelesine yeni bir ivme kazandırmak amacıyla gezegeni ısıtan kirliliği azaltmaya yönelik yeni hedefler açıkladı.

Çarşamba günü, toplamda 120 ülke ve Avrupa Birliği (AB), New York’ta seragazı emisyonlarını azaltmaya yönelik yeni hedeflerini duyurdu. Bu taahhütler arasında en dikkat çekici olanı, dünyanın en büyük emisyon salımı yapan ülkesi olan Çin’in, 2035 yılına kadar emisyonlarını zirve seviyesinden %7 ila %10 oranında azaltacağı yönündeki açıklamasıydı.

BM Genel Sekreteri António Guterres ise yeni hedeflerin açıklandığı özel zirveyi düzenledi ve ülkeleri, kabul edilmiş sıcaklık sınırlarının aşılmasını önleme çabalarında ciddi şekilde geride kaldıkları için, “çok daha ileri ve çok daha hızlı” kesintiler yapmaya çağırdı.

Bu hafta yaptığı açıklamada, küresel sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlama hedefine ulaşmanın “çökme riski” altında olduğunu kabul eden Guterres, kasım ayında Brezilya’da düzenlenecek olan BM iklim zirvesinin, inandırıcı bir küresel yanıt planı üretmesi gerektiğini söyledi. Guterres, “Bilim eylem talep ediyor, hukuk bunu emrediyor. Ekonomi bunu zorunlu kılıyor ve halk da bunu talep ediyor” dedi.

Trump, Temiz Enerjiye Yönelenleri Azarladı

COP30 zirvesi öncesinde şu ana kadar çok az ülke yeni emisyon azaltım programını sunmuş durumda. Halbuki bu zirvenin, dünyayı daha kötüleşen sıcak hava dalgaları, kuraklıklar, seller ve diğer felaketlerden korumak için yeni hedefler içermesi bekleniyor. Mevcut gidişat ise gezegenin 10 yıl önce Paris’te üzerinde anlaşılan 1,5 derece ısınma sınırını açık şekilde aşacağına işaret ediyor. Küresel sıcaklıklar, sanayi öncesi döneme göre 3 dereceye kadar artma yolunda ilerliyor.

Üstelik küresel çabaların sendelemesine bir de dünyanın tarihsel olarak en büyük karbon salımı yapan ülkesi olan ABD’nin eylemleri de eklendi. Salı günü Trump, BM’de yanlış bilgilerle dolu, dağınık bir konuşma yaptı. Konuşmasında genel kabul görmüş iklim bilimini reddetti ve liderleri ülkelerini temiz enerjiye yönlendirdikleri için azarladı. “Yeşil enerji gündemi yüzünden ülkeler yıkımın eşiğinde” diyen ABD Başkanı, iklim biliminin bir “aldatmaca”, rüzgar türbinlerinin ise “acınası” olduğunu söyledi. Ayrıca İngiltere gibi diğer ülkelere daha fazla petrol çıkarmaları için nasıl baskı yaptığını da anlattı.

Trump genel kurulda şunları söyledi: “Bu yeşil saçmalıklardan uzaklaşmazsanız, ülkeniz çökecek. Eğer yeniden büyük olacaksanız, güçlü sınırlara ve geleneksel enerji kaynaklarına ihtiyacınız var. BM tarafından yapılan tüm bu öngörüler, genellikle kötü niyetler taşıyor ve yanlıştı. Bunlar aptal insanlar tarafından yapıldı.”

Her Şeye Rağmen İklim Eyleminde İlerleme Mesajları Verildi

İklimle ilgili düzenlemeleri ortadan kaldıran, temiz enerji projelerini durduran ve ABD’yi Paris İklim Anlaşması’ndan çeken Trump, uzun zamandır iklim krizinin gerçekliğini reddediyor. Bu son açıklamaları da aktivistlerden sert tepki gördü.

BM Genel Kurulu ve eş zamanlı olarak New York’ta düzenlenen İklim Haftası etkinliklerine katılan diğer iklim savunucuları da ABD’nin Trump liderliğinde olmasına rağmen dünyanın iklim konusunda birleşmesi gerektiğini ve yenilenebilir enerjiye geçişin hızlandırılması çağrısında bulundu.

Birleşik Krallık Hükümeti’nin iklim elçisi Rachel Kyte şöyle dedi: “Tüm işler, tüm fırsatlar temiz ekonomilerde mevcut. O yüzden gürültüye aldanmayın. Sinyali takip edin, bence başaracağız.”

İklim çabalarına katılan bu ülkeler arasında en büyük dikkat Çin üzerinde olacak. Çin, küresel emisyonların yaklaşık üçte birinden sorumlu ancak aynı zamanda dünyanın önde gelen temiz enerji süper gücü haline geldi. Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, çarşamba günü yaptığı açıklamada, ülkenin 2020 seviyelerine kıyasla 2035 yılına kadar rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesini altı kat artıracağını söyledi.

Eski ABD Başkan Yardımcısı Al Gore ise çarşamba günü şunları söyledi: “Amerika Birleşik Devletleri’nin kendi kendini sekteye uğratması ve Çin’in iklim krizine karşı küresel lider konumuna gelmesine izin vermesi son derece trajik. Bu mücadeleyi kazanacağız, başarılı olacağız. Ama esas soru şu; bunu, felaket niteliğindeki geri dönüşü olmayan eşikleri geçmeden önce başarabilecek miyiz?”

Yeni açıklanan ulusal katkı beyanları olarak bilinen emisyon azaltım hedeflerine rağmen dünya hâlâ 1,5 derece sınırını aşma yolunda ilerlerken, bu da deniz seviyesindeki yükselme ve diğer tehditlere karşı savunmasız ülkeler için varoluşsal bir risk anlamına geliyor. Bu durumdan en çok etkilenecek ülkelerin başında gelen Marshall Adaları’nın iklim elçisi Tina Stege taahhütlerle ilgili olarak, “Birçoğu daha iyi olmalı. Ama dürüst bir değerlendirme yapılmalı: Bu hedeflerin yeterli olmadığını biliyoruz. Bizi ulaşmamız gereken noktaya götürmeyecekler” dedi.

Başa dön tuşu