Yenilenebilir Enerji Yatırımları Fosil Yakıtları Geçti

LSE’nin raporuna göre, yenilenebilir enerji yatırımları çoğu ülkede mevcut fosil yakıt kapasitesini aşarak iklim geçişini hızlandırıyor.

Dünyada planlanan ve inşası süren yenilenebilir enerji yatırımları, birçok ülkede mevcut fosil yakıt kurulu gücünü aşmış durumda. Londra Ekonomi ve Siyaset Bilimi Okulu (LSE) bünyesindeki TPI Küresel İklim Geçiş Merkezi’nin yayımladığı “Ülkelerin İklim Geçişi Durumu 2025” raporu, düşük karbonlu enerji dönüşümünün zorluklara rağmen sürdüğünü ortaya koyuyor.

Raporda, yüksek, orta ve düşük gelir grubundan 85 ülke; uzun vadeli hedefleri, politika uygulamaları ve finansman kullanımı açısından değerlendirildi. Analiz, ülkelerin yarısından fazlasında devreye alınması planlanan veya yapımı süren yenilenebilir enerji kapasitesinin, mevcut fosil yakıt kurulu gücünü geçtiğini gösteriyor.

Bu durum, enerji dönüşümünün somut biçimde ilerlediğine işaret ederken, bazı kritik politika alanlarında hâlâ eksiklikler olduğu da belirtiliyor.

Birçok ülkede iklim politikaları ve finansman mekanizmalarında kaydedilen ilerlemeye rağmen, ABD’nin geçen yıl iklim taahhütlerinde geri adım atması küresel ortalamayı olumsuz etkiledi. Emisyonlar, dünya genelinde ve ASCOR (İklim Performansı Değerlendirme) kapsamındaki ülkelerde artmaya devam ediyor.

Rapora göre, uzun vadeli hedeflerin düzenli izleme, şeffaflık ve somut uygulamalarla desteklenmesi gerekiyor. Birçok ülke hedef koyma ve finansman planlamasında ilk adımları atsa da, bu hedeflerin güvenilirliği ve uygulanabilirliği konusunda hâlâ önemli açıklar bulunuyor.

TPI Merkezi Egemen Proje Lideri Setenay Hizliok, “İklim eylemi siyasi ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalırken, ulusal geçiş planları aracılığıyla yatırımcılara güçlü bir politika sinyali sağlamak her zamankinden daha önemli.” dedi.

Rapor, düşük ve orta gelirli ülkelerin iklim politikaları ve finansman kısmında yüksek gelirli ülkelere kıyasla daha fazla ilerleme kaydettiğini ortaya koyuyor. Bu gelişme; karbon fiyatlandırması, iklim mevzuatı ve iklim maliyetlerinin şeffaf açıklanması gibi alanlardaki yeni düzenlemelerle ilişkilendiriliyor.

Buna karşın, ülkelerin yüzde 78’i net sıfır hedefi belirlese de bu taahhütlerin çoğu, geçmiş emisyon eğilimleri veya 2030 hedefleriyle uyumlu değil. Ülkelerin yüzde 97’si ise 1,5°C hedefiyle uyumlu 2035 yol haritası ortaya koyamadı.

Bölgesel analizde Avrupa Birliği ve Latin Amerika iklim politikaları açısından en yüksek performansı gösterirken, Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) bölgesi en düşük ortalama puanlarla listenin sonunda yer aldı. Raporda, MENA bölgesinin hâlâ fosil yakıt gelirlerine yüksek bağımlılığının sürdüğü ve iklim politikalarının sınırlı ilerleme kaydettiği vurgulandı.

Dünya genelinde yenilenebilir enerji kapasitesindeki bu hızlı artış, ülkelerin iklim hedeflerine yaklaşması açısından önemli olsa da rapor, ilerlemenin sürdürülebilir olması için daha net, ölçülebilir ve güvenilir politika adımlarına ihtiyaç duyulduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.

İlgili Haberler: Kiremit Çatılar Güneş Enerjisinde Verimliliği Artırıyor · Enerji Kimlik Belgesi Düzenlenen Bina Sayısı 1,4 Milyona

Başa dön tuşu